3-17 Mart 2012
SergiOdası
Zonguldak Atatürk Anadolu Lisesi
E T K İ N L İ K L E R
Genç Fotoğrafçılar Sergisi
SergiOdası 2009
SergiOdası'nın 2009 yılında Zonguldak, Bartın, Karabük, Düzce ve Kastamonu’da yaşayan
genç fotoğrafçılara yönelik ikincisini düzenlediği etkinlik...
8-18 ve 19 -29 yaş grubu gençlere
yönelik katılım çağrısı yapılan etkinliğe Zonguldak, Bartın ve
Kastamonu’dan 23 fotoğrafçı 141 fotoğraf gönderdi.
Çalışmaları sergilenecek
fotoğrafçılar arasında şu isimler yer alıdı: Ali Güven, Engin
Ulupınar, Emrah Baki Başoğlu, Sevcan Şahin, Gökhan Demirgüç, Melis
Yıldız, Melih Çiçek, Burak Özen, Hasan Ceylan, Begüm Gürleyen, Muhammet
Hanefi Öztürk, Mehmet Eren Bozbaş.
"Faili Meşhur 3 Suikast 3 Gazeteci"
Yeditepe Üniversitesi İletişim
Fakültesi
Abdi İpekçi, Uğur Mumcu ve Hrant Dink'in
yaşamlarının anlatıldığı 2011 yapımı Belgesel Film, Yeditepe Üniversitesi İletişim
Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencileri tarafından hazırlandı.
Kandilli(Armutçuk)Gezisi
Salim Çalık Rehberliği'nde
11 Mart Pazar günü, Zonguldak Kömür Havzası'nın önemli bölgelerinden biri olan Kandilli'ye gidilecek. Bölgenin üretim ve sosyal, kültürel yaşamıyla ilgili gözlemlerde bulunulacak.
Bu geziye, bölgede maden işçiliği yapan Salim Çalık rehberlik yapacak.
Salim Çalık
1970 Kastamonu doğumlu olup 1977 yılından bu yana
Kdz.Ereğli’de ikamet etmektedir. İlk, orta öğrenimimi bitirdikten sonra 1985
yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu İnsan Gücü Eğitim Şube Müdürlüğü’nde (Çırak
Kursu) 1 yıl dökümcülük eğitimi alarak 1986 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu
Armutçuk Müessesesi Elektro Mekanik İşletme Müdürlüğü’nde işçi olarak çalışmaya
başladı. Halen aynı kurumda çalışmaktadır.
Lise mezunu olan Salim Çalık, 2000-2006 yılları
arasında İnsan Hakları Derneği Kdz.Ereğli Şube Yönetim Kurulu Üyeliği-Şube
Başkanlığı, Kandilli Dayanışma Evi Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunmuş, 2004-2009 döneminde Kandilli
Belediyesi’nde belediye meclis üyeliği yapmıştı.
Ulusal ve yerel yayın yapan çeşitli gazete ve dergiler ile birlikte
“Şairlerden Kürt Sorununa Çözüm Önerileri” (Sormaca-Güngör Şenkal, Kurgu Kültür
Merkezi Yayınları)” ve “Madenci Kasabasında Yıkımın Fotoğrafı: "YERÜSTÜNDEN NOTLAR" (Halkevleri Fotoğraf Atölyesi), “Kömür Kokan Şiirler” (Hamit Kalyoncu) adlı
kitaplarda makale, şiir, araştırma yazıları yayımlandı. Şu ana kadar
yayımlanmış “Gülmekle Ağlamak Arası” ve
“Erkene Alınmış Bir Ölümün Ertelenmiş Şiiri” adlarında iki şiir kitabı bulunmaktadır.
Madenci Türküleri
Fahri Bozbaş (Göçük Mehmet)
Emekli Maden İşçisi, Tiyatro Arın'dan Fahri Bozbaş "Lirik Şarkılar" olarak çoğunu madende çalışırken ürettiği ezgilerini 20 yıldan bu yana tek kişilik oyunları içinde de seslendiriyor. İşçi direnişlerinde, 1 Mayıslarda, Dünya Madencilik Günlerinde yurt içinde değişik kentlerde ve Avrupa ülkelerinde şarkılarını seslendirdi. Bozbaş, yeni şarkılar üretmeye, okullarda drama dersleri vermeye devam ediyor.
Kurgudan Gerçeğe
Şafak Tortu
Zonguldak doğumlu...Makina Mühendisi...Orta-lise
ve Üniversiteyi İstanbul'da okumuş, tahsil hayatı biter bitmez bu şehri
terketmiştir...
Sanatla olan uğraşına 20'li yaşlarında karikatür
çizerek başladı...kendini tanımak, beğenilmek ve toplumdaki yerini öğrenmek için
çizdi...
Son yıllarda fotografın, bilgisayar ile yakınlaşması kendisini
çizgiden alıp eskiden beri ilgi duyduğu fotografa doğru yönlendirdi..
Cevap arayan-hesap soran değil, soru sorduran kareler çekmek
için gayret sarfediyor ve karikatür uğraşlarından kalan tadları fotograflarına
eklemeye çalışıyor... Kurgudan Gerçeğe Gösterisi hakkındaki sözleri :
Kurgu da yapsak , gerçeği de göstermeye çalışsak , ikisi de saf
değildir.. Kurguyu biz yaparız, gerçek ise bizim karışamadığımız ve yaşamın
kendi yaptığı kurgudur ...
Kurgudan gerçeğe; aslında, bir kurgudan başka bir kurguya...
"Fotoğraflar Sahibini Arıyor" Sergisi
Zonguldak Fotoğraf Günleri'nde
1920-1940 yılları arasında yaşayan Kdz.Ereğli insanını, sosyal yaşamını
ve kültürünü yansıtan fotoğraflar 14-30 Mart 2012 tarihlerinde SergiOdası'na konuk olacak. Kdz.Ereğli Fotoğraf Sanatı Amatörleri Derneği (KEFSAD)
tarafından hazırlanan Sergi, 2008 yılında ilk kez Ereğli'de açıldı. 2009
yılında Karaelmas Üniversitesi Fotoğraf Kulübü'nün düzenlediği Belgesel
Fotoğraf Günleri'nde gösteri biçiminde sunuldu.
"Derin Çığlık/263" Fotoğraf Günleri'nde
Geçen Ağustos ayında Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi'nde ilk gösterimi yapılan filmde, ülke tarihinin en
büyük “kazalarından” birinin etrafında şimdiye kadar anlatılmayan
gerçekler gün yüzüne çıkıyor. Büyük direnişler kadar büyük yıkımların da
yaşandığı bir sembol kent olan Zonguldak’ta madencilerin çalışma
koşulları bir kez daha tartışmaya açılıyor.
1990-91 Madenci Grevi ve Büyük Ankara Yürüyüşü'nü anlatan "100 Bin
Kişiydiler" filminin yönetmeni Metin Kaya, bu yürüyüşün hemen ardından
yaşanan 1992 Grizu Faciasını yeniden tartışmaya açtığı filmi DERİN
ÇIĞLIK/263 Belgeselini 2 Mart 2012 Cuma günü Saat 14.00'de TTK
Kozlu Müessese Müdürlüğü Konferans Salonu'nda sunacak. Zonguldak'ta yapılacak bu ilk gösteriyi
kaçıranlar Belgeseli Fotoğraf Günleri'nde izleyebilecek, gösteri sonrası filmin yönetmeni ile yapılacak söyleşiye katılabilecek.
"Bi Gün Polisler Geldi Kapıda..."
İFSAK Üyesi Pınar Turhan fotoğraf sunumunu şöyle özetliyor:
"90’larda, Yugoslavya halkları birbirlerini öldürmeye başladı. İnsanlar, o güne değin kapı komşusu oldukları diğerlerinin kapılarına, silahlarını kuşanarak dayandılar. 1999’da, bu savaştan kaçıp Türkiye’ye ulaşabilen Kosovalılar, Kırklareli’nde kurulan Gaziosmanpaşa Göçmen Kampı’na yerleştirildiler. Gösteri; Bu insanlara dair; Tüm insanlara dair; Bana dair…"
Bir Kentin Arka Yüzü
Maden
Teknikeri ve öykü yazarı, Zonguldak Fotoğraf Derneği üyesi Alaaddin Kara yine
Fotoğraf Günleri'nde.
Zonguldak Kömür Havzasında yer alan özel ocaklardaki çalışma koşullarından ve üretim
sürecinden örnekler sunan sergisinin ikinci bölümünü 3-13 Mart 2012 tarihlerinde SergiOdası'nda açacak.
SergiOdası'nın desteklediği Sergide 40x50 baskılardan oluşan 45 fotoğraf yer alıyor. Bu serginin Maden Mühendisleri Derneği'nin desteği ile oluşan birinci bölümü ise Zonguldak Atatürk Anadolu Lisesi'nde açılacak. Kara, ayrıca madenci
fotoğraflarından oluşan gösterisini Atatürk Anadolu Lisesi
öğrencileriyle paylaşacak. Tiyatro oyuncusu Fahri Bozbaş da öğrencilere madenci müziklerinden öernekler sunacak.
"Suriye Doğaçlamaları" Fotoğraf Gösterisi
Zonguldak Fotoğraf Derneği üyesi genç fotoğrafçılardan Barış Ağca, Fotoğraf Günleri'ne, 2009 yılı Kasım ayında yaptığı Suriye gezisi sonucu ortaya çıkan "Suriye Doğaçlamaları" başlıklı fotoğraf gösterisiyle bir kez daha konuk oluyor.
Kandilli (Armutçuk) Gezisi
Fotoğraf Günleri'nin son günü bir zamanlar önemli kömür üretim merkezlerinden biri olan Kandilli'ye gidilecek. Geziye, emekli maden işçisi Salim Çalık rehberlik yapacak.
İrlanda Kökenli Maden İşçilerinin gerçek hayatı:
"The Molly Maguires"
Yönetmen: Martin Ritt, 1970 yapımı, 119 dakika
"1876, Pensilvanya, kömür madeninde hayat çok zordur. Gizli bir grup olan Molly Maguires adlı İrlandalı göçmen kömürcüler, maden şirketinin acımasızlıklarına karşı sabotajlar düzenliyorlardı. Şirket, grubun içine sızıp üyeleri ihbar etmesi için aynı zamanda kendisi de İrlandalı göçmen olan dedektifi işe aldı. Ama hangi tarafta yer alacaktı?"
"Ben Annemin Kızıyım"
1995 Yapımı, 89 dakika
1969 Çaycuma doğumlu, şimdi Berlin'de yaşayan Seyhan Derin'in yönettiği "Ben Annemin Kızıyım" Belgeseli Fotoğraf Günleri'nde gösterilecek.
Film, Zonguldak köylerinden, işçi kocasının ardından Almanya'ya göç eden anne ve kızının öyküsünü anlatıyor.
Münih Yüksek Film Okulu'nda sinema eğitimi alan yönetmenin bu filmi Berlin Film Festivali'nde gösterildi.
Ayrıca; Barcelona, Münih, Paris, Antalya ve Ankara'da düzenlenen festivallere katıldı. İstanbul'da Belgesel Sinemacılar Birliği'nin düzenlediği göç filmleri gösterilerinde ve "Filyos Buluşmaları 2011" programında yer aldı.
"Mükellef"
2010 yapımı, 27 dakika
Yönetmen Elif Ergezen'in belgeseli, Fotoğraf Günleri'nin ilk günü izleyicilerle buluşacak.
Film, Zonguldak Kandilli maden ocaklarında işçi mükellefiyeti dönemindeki devletçilik uygulamalarından bugünkü özelleştirme politikalarına uzanan bir dede-torun ve bir baba-oğulun paralel öykülerini işliyor.
Film daha önce Ankara, İstanbul ve Diyarbakır'daki toplu gösterilerde yer aldı.
.............................................................................
Özel Bölüm
4 Yönetmen 4 Fotoğrafçı
Pina
Wim Wenders
Pina, Pina Bausch için çekilmiş bir film. Tanztheater Wuppertal Pina
Bausch topluluğuyla üç boyutlu olarak çekilmiş bu uzun metraj dans
filmi, 2009 yazında ölen büyük Alman koreografın nefes kesen eşsiz
sanatını betimliyor. İzleyiciyi bedensel ve görsel olarak büyüleyici bir
keşif yolculuğuna ve efsanevi topluluğun sahnedeki yeni boyutuna davet
eden Pina, ayrıca dansçıları sahnenin dışında, otuz beş yıldan uzun süre
Pina Bausch’un yaratıcılığının yuvası ve merkezi olan Wuppertal
şehrinde ve onu kuşatan endüstriyel peyzajda takip ediyor.
..........................................................................................................
Kar beyaz
Selim Güneş
On yaşındaki Hasan, iki kardeşiyle yaşam mücadelesi vermektedir. Babası
hapiste, annesi şehirde bakıcılık yapmaktadır. Hasan, yaptığı ayranı
şoförlere satarak geçinmektedir. Hasan o gün yine ayran satmaya çalışır,
ama kimse almaz, evin yolunu tutar. Kurt seslerini duyunca paniğe
kapılır, çamura düşer. Annesi ani bir kararla, çocuklarını yanına dönmek
üzere hareket eder, durağa gelir. Hasan'ı sorar ve karlar içindeki
oğluna ulaşır.
..............................................................................................................................................
Bir Zamanlar Anadolu'da
Nuri Bilge Ceylan
Kasabalarda hayat, bozkırın ortasında sürdürülen yolculuklara benzer.
Her tepenin ardında "yeni ve farklı bir şey" çıkacakmış duygusu, ama her
zaman birbirine benzeyen, incelen, kıvrılan, kaybolan veya uzayan
tekdüze yollar...
...........................................................................................................
Eylül
Cemil Ağacıkoğlu
Yusuf’un karısı Aslı akciğer hastalığı yüzünden
hastaneye yatırılmıştır. Bu içine kapanık kadın, kanser şüphesiyle ağır
bir kötümserlik yaşıyordur. Aslı’nın ölüm korkusu ve yalnızlık duygusu
öyle derindir ki kocası Yusuf’u kendi derdine ortak etmeyerek onu da
başka bir yalnızlığa iter. Genç karı-koca, hastalık süreciyle birlikte
birbirinden yavaş yavaş kopmaya başlar.